Cem Karaca’nın Siyasi Görüşleri ve Aktivizmi
Cem Karaca’nın siyasi düşüncelerini, gençlik yıllarını, müziğiyle ilettiği mesajları ve toplumsal bilinçle ilişkisini keşfedin.Cem Karaca, Türk müziğinin en önemli isimlerinden biri olmasının yanı sıra, siyasi görüşleri ve aktivizmiyle de dikkat çekmektedir. Bu yazıda, Cem Karaca’nın müzikal kariyerinin yanı sıra, siyasi düşüncelerinin temellerini, gençlik yıllarındaki farkındalığını ve toplumsal konulara olan duyarlılığını ele alacağız. Müzik yoluyla taşıdığı güçlü siyasi mesajlar, Türkiye’deki önemli olaylara verdiği tepkiler ve sol politikaya yaptığı katkılarla Karaca, yalnızca bir sanatçı değil, aynı zamanda bir aktivist kimliğiyle de öne çıkmıştır. Bu kapsamda, onun yurt dışındaki siyasi aktivizmi, 68 gençliğiyle olan ilişkisi ve günümüzdeki siyasi görüşlerinin yansımaları üzerine derinlemesine bir bakış sunacağız. Cem Karaca’nın sanatı ve toplumsal bilinç ilişkisi, her zaman güncelliğini koruyan konular arasında yer almaktadır.
Cem Karaca’nın Siyasi Düşüncelerinin Temelleri
Cem Karaca’nın siyasi düşüncelerinin temelleri, Türkiye’nin sosyal ve politik dinamiklerine derin bir bağlılıkla şekillenmiştir. Çocukluğundan itibaren, toplumsal adalet, eşitlik ve özgürlük gibi evrensel değerlere duyduğu inanç, onun sanatıyla birleşerek güçlü bir aktivist kimliğine dönüşmüştür. Karaca’nın düşüncelerinin merkezinde, dönemin zorlu şartlarına karşı bir duruş sergilemek yer almaktadır. Bu, özellikle 1960’ların sonları ve 1970’lerin başlarında Türkiye’deki siyasi atmosferin oldukça gergin olduğu bir dönemde daha belirgin hale gelmiştir.
Cem Karaca, genç yaşta başlayıp gelişen bilinçlenmesi sayesinde, sosyalizmin temel ilkeleriyle tanışmış ve bu ideolojiyi benimsemiştir. Onun için sosyalizm, sadece bir siyasi ideoloji değil, aynı zamanda toplumsal değişim ve dönüşüm için bir araçtır. Bu bağlamda, Karaca’nın müziği, sadece eğlence aracı değil, aynı zamanda bir mücadele aracı olarak görülmüştür. Sanatını, devrimci bir ruhla harmanlayarak, dinleyicilerine önemli sosyal ve politik mesajlar iletmeyi hedeflemiştir.
Sosyal ve politik meselelere duyduğu derin ilgi, zamanla Cem Karaca’nın siyasi duruşunun temelini oluşturmuştur. Proleterya ile dayanışma, emperyalizme karşı duruş ve toplumsal adaletin sağlanması, onun düşünce dünyasında merkezi bir yere sahiptir. Ayrıca, Karaca’nın sanati, toplumsal bilinç yaratma çabasıyla birleşerek, dinleyicilerini toplumsal sorunlara duyarlı hale getirmiştir. Bu da onun, sadece Türkiye’de değil, yurt dışında da önemli bir aktivist kimliği benimsemesine yol açmıştır.
Cem Karaca’nın Gençlik Yılları ve Siyasi Farkındalığı
Cem Karaca’nın gençlik yılları, onun siyasi görüşlerinin şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. 1945 yılında İstanbul’da doğan Karaca, genç yaşta müziğe ilgi duymaya başladı. Ancak, sanat dünyasına adım atmadan önce, Türkiye’nin siyasi atmosferi üzerinde derin bir etki bırakan olaylarla karşılaştı. 1960’lı yıllarda Türkiye’deki toplumsal ve siyasi hareketlilik, onun düşüncelerini etkilemiş ve siyasi farkındalığını artırmıştır.
Cem Karaca’nın, hayatının bu döneminde birçok siyasi olay ve hareketle doğrudan etkileşime geçmesi, onun kimliğini ve müziğine olan yaklaşımını şekillendirmiştir. 1968 öğrenci hareketleri, onun için bir dönüm noktası oldu. Bu tarihlerde, Türkiye’deki devrimci düşüncelerin ve toplumsal değişim arayışlarının etkisi altında kalarak, daha da aktif hale geldi. Gençlik yılları, onun sosyal adalet, eşitlik ve demokrasi gibi değerleri benimsemesine zemin hazırladı.
Ayrıca, Cem Karaca’nın siyasete olan ilgisi, onu ünlü protest müzik akımlarının bir parçası haline getirdi. Bu dönemde Cem Karaca’nın müziği, gençlik hareketlerinin sesini duyuran bir araç olma işlevini üstlendi. 1970’lerde çıkardığı parçalar, sadece müzik değil aynı zamanda birer siyasi manifestolar niteliği taşıdı. Bu dönem boyunca, sanatçı kimliğinin yanı sıra, bir aktivist olarak da anılmaya başlandı.
Bunun yanı sıra, Cem Karaca’nın gençlik yılları, sanat ve siyaset arasındaki ilişkiyi anlaması açısından da kritik bir dönemdir. O, müziğin sadece eğlence aracı değil, aynı zamanda toplumsal değişimin bir aracı olabileceğini fark etti. Bu bilinç ile yola çıkarak, müziğiyle birçok toplumsal meseleyi gündeme taşıdı.
Tüm bu etkenler, Cem Karaca’nın siyasi düşünce sisteminin temel taşlarını oluşturdu. Genç yaşta kazandığı bu siyasi farkındalık, ilerleyen dönemlerdeki eserlerine ve siyasi duruşuna yansımıştır.
Cem Karaca’nın Müzik Yoluyla Siyasi Mesajları
Cem Karaca’nın şarkıları, sadece melodik yapılarıyla değil, aynı zamanda taşıdıkları derin siyasi mesajlarla da dikkat çekmektedir. 1960’lı yılların sonlarından itibaren Türkiye’deki toplumsal olaylara duyarlı bir sanatçı olarak, müziği bir ifade aracı haline getirmiştir. Karaca, rock müzik türünü benimseyerek, sosyal ve siyasi sorunları eleştiren eserler üretmiştir.
Cem Karaca’nın şarkılarında, sınıf çatışması, siyasi baskılar ve toplumsal adalet gibi kavramlar sıkça işlenmiştir. Örneğin, Bu Son Olsun adlı parçası, haksızlıklara karşı bir başkaldırı niteliği taşırken, insanları direnişe çağırmaktadır. Ayrıca, Resimdeki Gözyaşları gibi eserlerinde bireylerin yaşadığı acıları ve toplumsal bellek konularına da yer vermiştir.
Bu noktada, Cem Karaca’nın müziğinin sadece eğlence amacı gütmediğini, aynı zamanda dinleyicilerini bilinçlendirmeyi hedeflediği anlaşılmaktadır. Şarkılarıyla, genç kuşakların politikaya ilgi duymalarını sağlamış ve birçok kişi için ilham kaynağı olmuştur. Dolayısıyla, onun eserleri, müzik aracılığıyla sosyal değişim için bir platform oluşturmuştur.
Son olarak, Cem Karaca’nın müzikal aktivizmi, Türkiye’nin politik tarihine önemli bir katkı sağlamış ve vatandaşların hakları için seslerini yükseltmelerine zemin hazırlamıştır. Bu açıdan bakıldığında, sanatçının müziği, hem geçmişte hem de günümüzde, toplumsal bilinç ve siyasal angajmanın güçlü bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır.
Cem Karaca’nın Türkiye’deki Siyasi Olaylara Tepkileri
Cem Karaca’nın sanat kariyeri boyunca, Türkiye’de meydana gelen önemli siyasi olaylara karşı duyduğu hassasiyeti sürekli olarak dile getirmiştir. 1960’lı yıllardan itibaren, toplumsal ve siyasi olaylara olan bu duyarlılığı, onu sadece bir müzisyen değil aynı zamanda bir aktivist olarak da ön plana çıkarmıştır. 12 Mart 1971 Muhtırası ve 1980 askeri darbesi gibi dönüm noktalarına verdiği tepkiler, hem müziğinde hem de kamuoyundaki duruşunda etkili olmuştur.
Cem Karaca, 1970’lerde Türkiye’nin siyasi atmosferinin yoğunlaşmasıyla birlikte, özellikle gençlere hitap eden eserler üreterek toplumsal bilincin artırılmasına katkıda bulunmuştur. Bu Son Olsun ve Resimdeki Gözyaşları gibi şarkıları, o dönemde yaşanan toplumsal adaletsizliklere karşı bir başkaldırı niteliği taşımaktadır. Bu eserlerinde, sadece bireysel acıları değil, Türkiye’nin sosyal sorunlarına olan genel bir eleştiriyi de yansıtmaktadır.
Ayrıca, Cem Karaca’nın protest müziği, siyasi partilere ve hükümet politikalarına karşı doğrudan bir eleştiri olarak görülmüştür. 1971 Muhtırası sırasında, halkın sesini duyuran bir sanatçı olarak ön plana çıkmış ve müziği aracılığıyla hükümete karşı halkın taleplerini savunmuştur. Bu, onun sanatını siyasi bir araç olarak kullanarak toplumsal sorunlara dikkat çekmesi açısından önemlidir.
Darbelerden sonra yurt dışında sürgünde yaşamak zorunda kalan Cem Karaca’nın müzikal tepkileri, yalnızca Türkiye ile sınırlı kalmamış, dünya genelindeki baskı ve adaletsizliklere karşı da bir duruş sergilemiştir. Bu dönem, onun siyasi kimliğini ve müzik anlayışını daha da derinleştirmiş, siyasi ve toplumsal olaylara olan tepkilerini global bir boyuta taşımıştır.
Sonuç olarak, Cem Karaca’nın Türkiye’deki siyasi olaylara verdiği tepkiler, onun hem bir sanatçı hem de bir aktivist olarak halkın gözünde nasıl bir figür haline geldiğinin en önemli göstergelerindendir. Müzik aracılığıyla toplumsal bilinci artırması ve siyasi olaylarla ilgili eleştirileri, eserlerine yansıdığı gibi, onu unutulmaz kılacak bir miras bırakmıştır.
Cem Karaca’nın Sol Politikaya Katkıları
Cem Karaca’nın sanat kariyeri, Türkiye’nin sol politikası üzerinde derin etkiler bırakmıştır. Müzik yoluyla sosyal adalet, toplumsal değişim ve insan hakları konularındaki duyarlılığını güçlendirmiştir. 1970’lerin Türkiye’sinde politik bir ortamda büyüyen Cem Karaca, sanatını toplumsal bir araç olarak kullanarak, halkın sorunlarına dikkat çekmiştir.
Özellikle Resimdeki Gözyaşları ve Bu Son Olsun gibi eserlerinde, sınıfsal çatışmalar ve sosyal adalet temalarını ele alarak, sol ideolojinin temel prensiplerini dile getirmiştir. Bu eserleriyle, genç kuşakları bilinçlendirirken aynı zamanda sol hareketin bir simgesi haline gelmiştir. Cem Karaca’nın müziği, devrimci bir ruh taşıdığı için pek çok devrimci grup ve hareket tarafından benimsenmiştir.
Ayrıca, Cem Karaca’nın siyasi duruşu ve aktivizmi, yalnızca müziğiyle sınırlı kalmamış, toplumun bir parçası olarak çeşitli sosyal hareketlere katılım göstermiştir. Onun, sosyalist ve devrimci hareketlere olan desteği, Türkiye’deki sol politik hareketlerin güçlenmesine katkıda bulunmuştur. Bunun yanı sıra, sol politikaya olan bağlılığı, gençlerin politik bilincini arttırmada etkili olmuştur.
Cem Karaca, müziği ile insanlara umut aşılamakta ve onları harekete geçirmekte önemli bir rol oynamıştır. Sanatçının yaşamı ve eserleri, Türkiye’nin siyasi tarihinin önemli bir parçası olarak kabul edilmektedir ve bu bağlamda, Cem Karaca’nın sol politikaya katkıları, günümüzde bile etkisini sürdürmektedir.
Cem Karaca’nın Yurt Dışındaki Siyasi Aktivizmi
Cem Karaca’nın yurt dışındaki siyasi aktivizmi, onun Türkiye’deki toplumsal ve siyasi gelişmelere duyduğu ilginin bir yansıması olarak öne çıkmaktadır. Özellikle 1970’lerin ortalarında ve 1980’lerin başlarında, Türkiye’de yaşanan siyasi çalkantılar sırasında Karaca, diaspora Türk topluluklarında etkin bir rol almıştır. Almanya’da sürgünde yaşadığı dönem, onun siyasi bilincinin ve aktivizminin yoğunlaştığı bir ara dönemi temsil eder.
Almanya’da bulunduğu yıllarda, Cem Karaca’nın müziği ve konserleri, yalnızca sanatsal bir ifade aracı değil, aynı zamanda politik bir bilinç oluşturma platformu haline gelmiştir. Karaca, müzik aracılığıyla Türk halkının yaşadığı zorluklara dikkat çekmiş ve onları desteklemeyi amaçlayan birçok kampanya ve etkinlikte yer almıştır. Bu dönemde, Türkiye’deki siyasi tutuklulara ve baskılara karşı sesini yükselterek, uluslararası kamuoyunu bilgilendirme görevini de üstlenmiştir.
Cem Karaca’nın yurt dışında gerçekleştirdiği konserler, özellikle genç Türk aydınları ve aktivistler arasında büyük bir etki yaratmıştır. 1979 yılında Berlin’de düzenlenen konser, zamanında Türk gençliğinin ve sol görüşlü politikaların bir araya gelmesi için önemli bir platform olmuş, burada yaptığı konuşmalar ve şarkılarla Türkiye’deki mücadelelere olan bağlılığını ifade etmiştir.
Karaca’nın yurt dışındaki aktivizmi, yalnızca Türkiye için değil, aynı zamanda dünya genelindeki insan hakları mücadelesi için de bir sembol olmuştur. 1980’lerde pek çok uluslararası etkinlikte yer alarak, siyasi göçmenlerin yaşadıkları sıkıntılara ve belirsizliklere dikkat çekmiş, politik aktivizmin önemine vurgu yapmıştır. Bu bağlamda, onun sanatı ve müziği, sosyal adalet, insan hakları ve demokrasi gibi evrensel değerlerin savunuculuğu açısından kritik bir rol oynamıştır.
Sonuç olarak, Cem Karaca’nın yurt dışındaki siyasi aktivizmi, yalnızca bireysel bir çabanın ötesinde, dönemin politik atmosferinde önemli bir etki yaratmış ve pek çok insan üzerinde kalıcı izler bırakmıştır. Sanatçının bu yönü, onun müziği kadar etkileyici ve anlamlıdır.
Cem Karaca’nın Sanatı ve Toplumsal Bilinç İlişkisi
Cem Karaca’nın sanatı, yalnızca müzikle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda toplumsal bilinç oluşturma amacı güden güçlü bir araç olarak da öne çıkmıştır. Sanatının toplum üzerindeki etkisi, özellikle 1960’lar ve 1970’lerde Türkiye’deki siyasi ve sosyal hareketlerle sıklıkla ilişkilendirilmiştir. Karaca, müziği aracılığıyla toplumsal adalet, özgürlük ve eşitlik gibi kavramlara vurgu yaparak, dinleyicilerinin bu konular üzerinde düşünmesini sağladı.
Karaca’nın eserlerinde, toplumsal sorunlara dair eleştiriler ve sosyal adalet arayışı sıkça yer almaktadır. Örneğin, Resimdeki Gözyaşları gibi şarkılarında, bireylerin yaşadığı acıları ve toplumsal baskıları dile getirirken, dinleyiciyi bu konulara karşı duyarlı olmaya teşvik etmektedir. Bu yönüyle Karaca, sanatını bir bilinç oluşturma platformu haline getirmiştir.
Bununla birlikte, Cem Karaca’nın sanatı, yalnızca eleştirel bir bakış açısı sunmakla kalmaz; aynı zamanda dinleyicileri bir araya getiren bir toplumsal bağ oluşturur. 1968 öğrenci hareketleri sırasında, Karaca’nın müziği birçok genç için bir motivasyon kaynağı olmuş, onların toplumsal değişim için mücadele etme isteğini artırmıştır.
Karaca’nın sanatındaki toplumsal bilinç, sadece şarkı sözleriyle değil, aynı zamanda sahne performansları ve aktif katılımlarıyla da desteklenmiştir. Toplumsal olaylara olan duyarlılığı, yalnızca müzikte değil; sanatın geniş bir yelpazesinde kendini göstermiştir. Tüm bu unsurlar, Cem Karaca’nın sanatını, Türkiye’deki sosyal dönüşümlerde önemli bir etken haline getirmiştir.
Cem Karaca’nın 68 Gençliği ile İlişkisi
Cem Karaca’nın 68 gençliği ile olan ilişkisi, Türkiye’deki siyasi ve toplumsal dönüşümün bir parçası olarak oldukça önemli bir yer tutmaktadır. 1960’ların sonlarına doğru yükselen gençlik hareketleri, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de köklü değişim taleplerini beraberinde getirmiştir. Bu dönemde gençler, mevcut siyasi düzene karşı eleştiriler geliştirmiş, daha adil bir toplum talep etmiştir.
Cem Karaca, bu dönemde gençlik hareketlerinin ruhunu en iyi yansıtan sanatçılardan biri olarak öne çıkmıştır. Müzik kariyerinin doruk noktasına ulaştığı bu dönemde, gençlerin taleplerine, isyanlarına ve umutlarına sıkça müziğiyle yanıt vermiştir. Onun eserleri, gençlerin yaşadığı toplumsal sorunlara ve adalet arayışlarına dikkat çekmiştir.
Özellikle Bu Son Olsun gibi parçaları, gençlerin kendi haklarını savunma ve daha insani bir yaşam arayışını simgeleyen güçlü birer manifesto niteliği taşımaktadır. Karaca’nın bu tür eserleri, 68 gençliğinin ideallerini ve yaşıtlarının mücadele ruhunu beslemiş, toplumsal bilinçlenme sürecine katkıda bulunmuştur.
Aynı zamanda, Cem Karaca’nın müziği, gençler arasında bir birlik ve dayanışma duygusu aşılayarak, topluluk bilincinin gelişmesine zemin hazırlamıştır. Bu bağlamda, onun müziği sadece bir sanat eseri olmanın ötesine geçmiş, dönemin toplumsal hareketleriyle iç içe geçmiştir.
Sonuç olarak, Cem Karaca’nın 68 gençliği ile ilişkisi hem bir sanatçı olarak onun toplumsal sorumluluğunu gösterirken hem de gençlik hareketinin dinamiklerini anlamamızda önemli bir referans noktası oluşturmaktadır. Müzik ve aktivizm arasındaki bu güçlü bağ, gelecek nesillere de ilham vermeye devam etmiştir.
Cem Karaca’nın Siyasi Müzik Eserlerinin Etkisi
Cem Karaca’nın müzik eserleri, Türkiye’nin siyasi ve toplumsal dinamiklerine önemli bir ayna tutmuştur. Sanatçı, eserleriyle sadece eğlence değil, aynı zamanda düşündürücü mesajlar da vermiştir. Bu bağlamda, müziği bir araç olarak kullanarak toplumsal bilinç oluşturma çabaları dikkat çekmektedir.
Cem Karaca, 1960’lı yıllardan itibaren, özellikle rock müziği kullanarak halkın sesine dönüşmüştür. Bu Son Olsun gibi parçaları, toplumsal adalet arayışını ve muhalefeti dile getirirken, Resimdeki Gözyaşları gibi eserleri de bireysel acıları ve toplumsal sorunları öne çıkarır. Bu yönüyle, Cem Karaca’nın müziği, sadece birer şarkı değil, aynı zamanda protesto ve direniş sembolleridir.
Ayrıca, 1970’li yıllarda yaşanan siyasi kargaşada, Karaca’nın eserleri, genç neslin politik bilincini artırdı ve onları harekete geçirdi. Akşam Olunca gibi eserleri, dönemin sosyalist hareketlerine ve işçi sınıfının hak arayışına yönelik bir destek niteliği taşımaktadır. Bu dönemlerde, Karaca’nın konserleri sadece bir müzik etkinliği değil, aynı zamanda siyasi bir duruş sergileyen toplumsal karşıtlıkların buluşma noktası olmuştur.
Cem Karaca’nın müziği, günümüz gençlerine de ilham vermeye devam ediyor. Geçmişte olduğu gibi müziği, toplumsal meselelere dikkat çekmek ve insanları bilinçlendirmek için önemli bir araç olarak kullanılıyor. Bugünün sanatçıları, onun izinden giderek; şarkı sözlerinde sosyal adalet, özgürlük ve demokrasi taleplerini dile getirmekte, böylece Cem Karaca’nın mirasını yaşatmaktadırlar.
Cem Karaca’nın Günümüzdeki Siyasi Görüşlerinin Yansımaları
Cem Karaca’nın müziği ve siyasi duruşu, sadece 20. yüzyılın ortalarında değil, günümüzde de derin etkiler yaratmaktadır. Bugün, Türkiye’nin siyasi ve sosyal hayatındaki gelişmelerde, onun eserleri ve mesajları hâlâ sıklıkla referans alınmaktadır. Karaca’nın sanatında yer alan toplumsal adalet, eşitlik ve özgürlük temaları, günümüz gençliğinin mücadelelerine ilham kaynağı olmuştur.
Son yıllarda artan küresel ısınma, sosyal adalet talepleri ve insan hakları konularında, Cem Karaca’nın mirası etkin bir şekilde tartışılmaya devam ediyor. Sanatçının şarkılarında dile getirdiği sosyal sorunlar, günümüz politik ortamında aktüel bir hale gelmiştir. Genç kuşaklar, onun müziğinde bulduğu bu güçlü mesajlarla, sosyal hareketlere katılmakta ve toplumsal sorunlara duyarlılık geliştirmektedir.
Ayrıca, Cem Karaca’nın eserleri, çeşitli sosyal medya platformlarında yeniden yorumlanarak, güncel olaylara dair yeni bakış açıları sunmaktadır. Özellikle, onun müzikleri üzerinden gerçekleştirilen yeniden yorumlanmalar, toplumsal hareketlerin görünürlüğünü artırmakta ve katılımcıları harekete geçirmektedir.
Sonuç olarak, Cem Karaca’nın siyasi görüşleri ve aktivizmi, zamanın ötesine geçerek, günümüzün toplumsal mücadelesinde ve politik gelişmelerinde kendine yer bulmaya devam etmektedir. Onun sanatı, yalnızca eğlence kaynağı değil, aynı zamanda bir farkındalık aracı olarak önemli bir rol oynuyor.
Sık Sorulan Sorular
Cem Karaca kimdir?
Cem Karaca, Türk rock müziğinin öncülerinden biri olan, sanatçı, söz yazarı ve aktivisttir.
Cem Karaca’nın siyasi görüşleri nelerdir?
Cem Karaca, sosyalizme ve sosyal adalete bağlı bir bakış açısına sahipti ve bu görüşlerini müziğinde sıkça dile getirmiştir.
Cem Karaca’nın aktivizmi nasıl bir rol oynamaktadır?
Cem Karaca, 1960’lar ve 1970’ler boyunca toplumsal olaylara aktif katılım sağlamış, hem müziğiyle hem de eylemleriyle toplumsal sorunların dile getirilmesine katkıda bulunmuştur.
Cem Karaca’nın müziği siyasi bir mesaj taşır mı?
Evet, Cem Karaca’nın birçok şarkısı toplumsal adalet, eşitlik ve özgürlük temalarını işler ve bu yolla dinleyicilerine siyasi mesajlar iletir.
Cem Karaca’nın ‘Resimdeki Gözyaşları’ şarkısı neyi anlatıyor?
‘Resimdeki Gözyaşları’, toplumsal acıları ve çöküşü simgeleyen bir şarkıdır; Cem Karaca, bu eseriyle birçok insana duygu ve düşüncelerini aktarır.
Cem Karaca’nın yurt dışı deneyimi siyasi görüşlerini nasıl etkiledi?
Cem Karaca, 1979 yılında yurt dışına çıkma zorunda kaldı; bu süre zarfında edindiği deneyimler, siyasi ve sosyal bakış açısını derinleştirmiştir.
Cem Karaca’nın toplum üzerindeki etkisi nedir?
Cem Karaca, müziğiyle ve siyasi duruşuyla birçok insan üzerinde ilham kaynağı olmuş, özellikle genç nesillere toplumsal konularda duyarlılık kazandırmıştır.
Yorum gönder